God Of War’ın Direktörü Kafasında Görüntüleri Hayâlen Canlandıramıyor

Eric Williams, God of War: Ragnarök’ün direktörü, Gameinformer ile yaptığı röportajda oyunu geliştirme aşamasındayken bir durumunun olduğunu fark ettiğini söyledi. Durumun ismine ise aphantasia denmekte. … -Oyun gerçekten çok büyük. Beklediğimden çok daha büyük. Sadece, yaratılan ortamın ölçeği de değil, […]

Eyl 3, 2023 - 06:58
Kas 25, 2024 - 15:22
 0  5
God Of War’ın Direktörü Kafasında Görüntüleri Hayâlen Canlandıramıyor

Eric Williams, God of War: Ragnarök’ün direktörü, Gameinformer ile yaptığı röportajda oyunu geliştirme aşamasındayken bir durumunun olduğunu fark ettiğini söyledi.

Durumun ismine ise aphantasia denmekte.

-Oyun gerçekten çok büyük. Beklediğimden çok daha büyük. Sadece, yaratılan ortamın ölçeği de değil, uzunluğuyla bile çok büyük. Hikayenin akışı gerçekten etkileyici bir şekilde tutarlı kaldığı için oyunun uzunluğunu kazandığını düşünüyorum. Bu devasa ölçek, tahtadaki renkli kartlarla mı başlıyor? Her zaman bu kadar büyük olması planlanmış mıydı?

+Öyleydi. Cory’den gerçekten farklı olan şey, onun çok yaratıcı olması. O bir yazar, bir aktör, bir oyuncu – seçilmiş olan kişi, değil mi? Ben bunların hiçbiri değilim. Benim geçmişim Astronomi, matematik ve bilgisayar biliminden geliyor. Ben yaratıcıdan ziyade daha çok bir mühendisim. Ancak bir yerde, ortadaki çizgiden ilerleyebilirim.

Bu yüzden, hepsini yapısal olarak Excel’de inşa ederim. Oyunun bir bölümünde göreceğiniz tüm şeyleri parçalanmış bir şekilde küçük küçük parçalara ayırdığım belgelere sahibim. İşte kutucuklara yazıyorum “kapıdan çıkıyorlar”, “biraz ilerliyorlar”, “bir şeyler hakkında konuşuyorlar”, “Atreus tekneyi buluyor”, “Atreus tekneyi geri alıyor”, “küçük adamlar çıkıyor”, “onları dövüyorlar”, “tekneye biniyorsunuz” gibi şeylerle kutuları dolduruyorum. “biraz yelken aç”, “Atreus konuşmaya başlıyor”, “Kratos suya odaklan, ganimeti al diyor” gibi…

O anların her birini, nasıl birlikte oyunda verildiklerini, içinde ne kadar zaman geçireceğinizi anlatan bir elektronik tablom var ve tüm oyun boyunca buna sahibiz. Ve sonra her zaman toplarsınız ve tüm bunların genel bir özetini içeren başka bir sayfamız daha var ve “Tamam, bu bu kadar uzun olacak ve sinematikler boru hattına giriyor ve sonra zamanını alıyorsunuz” gibi bir şey diyerek sonuca varıyorsunuz.

Eğer anlattığımı görebilseydiniz, “Ha, şimdi ne dediğini anlıyorum!” derdiniz. Ne dediğimi hayal etmek gerçekten zor, ama eğer sana gösterebilseydim, “Oha, bu manyak bir şey” derdin. Çoğu insan bu şekilde yapmaz. Daha önce böyle yapmamıştık. Bu benim tarzımdı. Mesela, kafamı hikâyeye verebilmemin tek yolu bu şekilde yapmaktı. Size söyleyeyim, bu projede öğrendiğim ve takımda da aklımı başımdan alan asıl berbat şey. Aphantasia’nın ne olduğunu biliyor musun?

-Hayır, bilmiyorum.

+Zihninizin gözündeki şeyleri görmediğiniz yerdir. Yani, gözlerimi kapatıyorum. Hiçbir şey göremiyorum. Bana, “Yeşil bir elma düşün.” dediğinde ben bir şey göremiyorum. Hiçbir şeyi kafamda canlandıramıyorum. Bu yüzden bunu çılgın bir ton görsel içeriğe bakarak telafi ediyorum – her şey için görüntüler alarak. Bir sanatçı gibi tonlarca görüntü çektim. Sanatçılarımızdan biri, “Dostum, gerçekten tüm bunları yapmana gerek yok” dedi. Ben de, “Evet [yapmam gerekiyor], çünkü aynı şeye baktığımızı bilmem gerekiyor” dedim. Bunun bir şey olduğunu bile bilmiyordum. Bunun her zaman sadece bir konuşma şekli olduğunu düşündüm. “Aklımın gözüyle görebiliyorum.” sonra bununla ilgili bir Pixar kitabında okurken, Creativity, Inc.: Gerçek İlhamın Yolunda Duran Görünmeyen Güçlerin Üstesinden Gelmek, [eski Pixar şefi] Ed Catmull’da da bende olan durumun olduğunu gördüm ve “Yuh, böyle bir şey mi varmış?” dedim.

Gidip bu konuyu ve konu hakkında tüm yazılanları okumaya başladım ve sonra insanlara açıklamaya başladım ve insanlar “Ah, bunu neden yaptığın anlaşıldı!” dediler. Çünkü tüm animatörler gibi, tüm dövüş malzemeleri için animasyonlu gif dizinine sahibim, yaklaşık 6000 gif kadar bir arşiv çünkü tüm bu referanslardan hikayede ilerlerdim.

Arşivimi seviyorlar ama aynı zamanda “Bütün bunları yapmana gerek yok. Bir döner tekmenin neye benzediğini biliyoruz.” Ben de “Evet, ancak bu [döner tekme] değil.” diyordum. Yani tuhaf olan buydu ve sonra “Benim sadece tüm bu şeylere takıntılı” olduğumu söylemeye başladılar. Bu yüzden sadece böyle devam ettim. Bu noktada. “Pekala, zaten bir şekilde telafi ediyorum, bu yüzden gitgide bu şekilde yapmaya devam edeceğim” dedim. Bazı insanlar böyle yapmama üzüldü çünkü “Dostum, böyle yaparak işin tüm yaratıcı eğlencesini alıyorsun çünkü sen ‘böyle yap’ diyerek tamamen somut bir şey koyuyorsun” diyorlardı. Ancak sonra farklı bir teknik buldum. Bir araya geliyormuş gibi görünmeyen noktalarda ekip arkadaşlarıma bir açıklama ile anlatmaya çalışırdım ve onlar da hepsini nasıl bir araya getireceklerini bulurlardı.

-Bu gerçekten ilginç. Sanatçıların bunu neden çok fazla referans olarak gördüğünü de anlayabiliyorum, ama… işte böyle çalışıyorsun, sanırım, değil mi?

+Evet. Cory’den tamamen farklı olduğum için bana alışmaları gerekiyordu. Bunu da düşünmek zorundaydım. Yani, neden bu kadar zorlanıyorlar? Sorunlara aynı şekilde yaklaşmadığımızı fark ettim…

İşte Gameinformer’ın Eric Williams ile yaptığı röportajdaki bu kesitte Eric, sağlık durumuyla ilgili yeni bir şey keşfettiğini aktarıyor.

Bu duruma ise aphantasia deniyor. Türkçemizdeyse Zihin Gözü Körlüğü olarak geçmekte.

Aphantasia nedir?

Aphantasia zihinde olayları canlandıramama durumuna verilen isimdir. Yani, bu sağlık durumunda olan kişiye “kendinizi çimenlerde oturmuş, sevdiğiniz sıcak içeceğinizi yudumlarken, suyun üzerinde yüzen kuğuları hayâl edin” dediğinizde bu kişinin aklında hiçbir şey canlanmıyor. İşte durum tam anlamıyla böyle bir şey.

Zihin gözü kör olan bir başka isim ise Niel Kenmuir; kendisi durumunu çocukluğundan beri bildiğini söylüyor. Hatta şu sözleri söyleyerek sağlık durumunu net hâlde gözler önüne seriyor: “Uyumakta zorlandığımda çitlerin üzerinden atlayan koyunları saymamı söylerlerdi annemler ve bunu nasıl yapacağımı da açıklardı fakat denememe rağmen yapamazdım. Çitlerden atlayan koyunları görmedim, ortalıkta sayacak bir şey yoktu.” demiş.

Bu durumun Bilişsel ve Davranış Nörolojisi Profesörü Adam Zeman tarafından her 50 kişiden birinde görülmekte olduğunu söyleniyor.

Eric’in ise bunca yıldır durumu fark etmeden bu denli ilham ve ağır hayâl gücü gerektiren işlerde fevkalade bir sonuç göstermesi işi oldukça ilginç kılıyor.

Ah bir de zihin gözü kör olmasaydı ne denli ürünler ortaya çıkartabilecekti…